Keşmir’de bu kez savaş çıkar mı?

26 Nisan 2025

Yemyeşil bir bitki örtüsü, sarp dağlar aşarak alınan bir yol. Vadi boyunca kıvrılarak uzanan Cehlem nehri ve keskin virajlarla zorlu bir yolun ardından ulaşılan bir güzellik… Babür Hükümdarı Cihangir Şah’ın dizelerinde bahsettiği ‘yeryüzünün cenneti: Keşmir.

İngilizlerin çekilmesinden sonra Hindistan ve Pakistan burayı 78 yıldır paylaşamıyor. Dünya da son 30 yıldır bu gerilimi diken üstünde izliyor. Bunun sebebi iki komşu ülkenin nükleer silah gücüne sahip olması.

Bölge bugünlerde yine gergin. Sebebi, Hindistan idaresindeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde Hint turistleri hedef alan ve 26 kişinin öldüğü saldırı. Yeni Delhi, saldırının arkasında Pakistan olduğunu iddia ediyor, İslamabad suçlamaları reddediyor. Sınırlar kapatıldı, 70 yıllık ‘İndus Su Antlaşması’ askıya alındı. Bölgede tansiyon yüksek.

6 yıl önce

Bu tip gerginlikler bölge için yeni değil. İki ülke tarihte sekiz kez savaşın eşiğine geldi. Son olarak Şubat 2019’da Hint konvoyuna yapılan saldırıda 44 asker

Yazının Devamı

Dünyanın duyulmayan sesleri

19 Nisan 2025

Geçen hafta Antalya’da yapılan Diplomasi Forumu’na 148 ülkeden 19 devlet ve hükümet başkanı katıldı. Biz gazeteciler gündem sebebiyle daha çok Suriye, Ukrayna, Filistin gibi savaş bölgelerinden gelen isimlere odaklandık. Forumun koşuşturmacasında bir hanımefendi ile denk geldik ve yaptığımız kısa sohbette kendisi küçük ülkelerinin seslerini duyuramamasından yakındı, basının da kendilerine yer vermemesine sitem etti. Haklıydı…O kişi, Saint Kitts ve Nevis Fahri Konsolosu Gönül Eken’di. Kendisini daha sonra aradım ve Karayipler’deki bu küçük ada ülkesinin duyulmayan sesine geç de olsa kulak verdim. Sorunları tahmin ettiğimizden çok daha büyük.

52 bin nüfuslu ülke

Saint Kitts ve Nevis Federasyonu, Karayipler’de iki adadan oluşan bir ülke. Yüzölçümü 260 kilometrekare. Nüfusu 52 bin! Amerika kıtasının en küçük ülkesi olan St. Kitts’te kişi başına düşen gelir 25 bin dolar. Ülke ekonomisi turizme, tarıma ve hafif imalat sanayisine dayanıyor. Ağırlıklı

Yazının Devamı

‘Savaş değil barış konuşalım’

12 Nisan 2025

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de başlattığı süreçte gözler hâlâ toplanması beklenen PKK kongresinde. İmralı’dan gelen ‘Silah bırakma ve örgütü lağvetme’ çağrısı sonrası bu kararın ne zaman alınacağı hala netleşmedi. Bu ay içinde kongrenin toplanma ihtimalinden bahsediliyor ama Kandil ‘güvenlik garantileri’ sağlanmadan adım atmıyor.

Süreç olumlu ama bir o kadar da kritik bir dengede ilerlerken hem Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin hem de Irak merkezi yönetiminin pozisyonu büyük önem taşıyor. Bu hafta Antalya Diplomasi Forumu’nda Irak’ın Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile konuştum.

Bugün Bağdat’ta Dışişleri Bakanı olarak görev alsa da Fuad Hüseyin uzun yıllar Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nde danışmanlık yapmış, Barzani ailesi ile bölge politikalarına yön vermiş tecrübeli bir siyasetçi. Fuad Hüseyin ile tanışıklığımız 2010 yılına dayanıyor. Türkiye’nin 2013 yılında çöken sürecini de başından itibaren takip

Yazının Devamı

Netanyahu ve Orban’ın ‘anti-Soros’ ittifakı

5 Nisan 2025

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun bu hafta Macaristan’a yaptığı ziyaret epey tartışma yarattı. Macaristan Başbakanı Victor Orban’ın, on binlerce Filistinliyi saldırı emirleriyle katletmiş, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin hakkında tutuklama kararı çıkardığı bir ismi ülkesinde ağırlaması tepki çekti. Pek çok ülkeden ve insan hakları örgütünden Orban’a “Mahkemenin kararını uygulayın, ülkenize ayak bastığında Netanyahu’yu tutuklayın!” çağrısı geldi. Macar hükümeti bu çağrılara kulak tıkadığı gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olmaktan çekileceğini duyurdu.

Tüm bu yaşananlar, Orban ve Netanyahu’nun geçmişten gelen dostluğunu bilmeyenler için şaşırtıcı oldu. Oysa 2005 yılında Orban henüz muhalefette, Netanyahu ise Maliye Bakanı’yken başlayan kişisel tanışıklık, 2010’lu yıllarda iki ismin partilerinin - Fidesz ve Likud’un – ‘anti-Soros’ ittifakında buluşmasıyla pekişmişti. Milyarder iş insanı George Soros’un Yahudi asıllı olduğu

Yazının Devamı

Suriye’de Türkiye-İsrail rekabeti

29 Mart 2025

Geçen hafta sonu İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığına ilişkin sorulan soruya verdiği yanıt, İsrail ve Türkiye arasındaki çekişmeyi daha dikkat çekici bir noktaya taşıdı. Aslında o açıklama, Ankara’nın yeni Şam yönetimi ile savunma gücünü artırmak için yürüttüğü çalışmaları bilenler ve İsrail’in sahaya dönük hamlelerini ve saldırılarını takip edenler için pek de şaşırtıcı değildi. 

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’a 24 Mart’ta sorulan soru şuydu: ‘Türkiye’nin Suriye’deki varlığından ne derecede endişe duyuyorsunuz, Suriye topraklarında gelecekte Türkiye ve İsrail’in askeri olarak çatışma ihtimali var mı?’ Saar’ın yanıtı ise şöyleydi: ‘Uluslararası toplumun Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığından en az bizimki kadar endişe ettiğini görmek isteriz. Türkiye ile hiçbir sahada çatışmak istemeyiz.’ Meselenin ciddiyetini bir süredir basına da yansıyan haberler üzerinden

Yazının Devamı

DAEŞ ile mücadele

23 Mart 2025

ABD Başkanı Donald Trump hiçbir şey yapamıyorsa bile bir şeyi başarıyor: Karşısındaki tüm grupları birleştiriyor. Savunma harcamaları çıkışlarıyla Avrupa ülkelerinde “Bir şeyler yapmalıyız” duygusunu harekete geçirdiği açık. 

Arap ve İslam ülkeleri, Filistinsizleştirerek hayata geçirmek istediği ‘Gazze Rivierası’ planına karşı, Mısır’ın alternatif planında buluştu. Fikir ayrılıkları olsa da en azından karşı çıkmalarının zeminini yok etti. Az şey mi? Bu, Ortadoğu’da bir başka şeyi daha tetikliyor. ABD’ye daha doğrusu Donald Trump’a karşı tek başına hareket etmektense, sorunlara bölgesel çözümler bulma ihtiyacını… 

Mısır’ın Gazze planı bunun ilk somut örneğiydi. İkinci örnek de ABD’nin bölgedeki etkisini azaltmak için DAEŞ’e karşı kurulacak yapı olabilir. Geçtiğimiz haftalarda Ürdün’de Suriye’ye komşu ülkelerin yaptığı toplantıdan çıkan ‘ortak operasyon merkezi’ kararı ete kemiğe bürünüyor gibi. Anlaşılan o ki Türkiye, eğer Trump

Yazının Devamı

Metin tamam lakin yol uzun

15 Mart 2025

Bu haftanın önemli gelişmelerinden biri Ermenistan ile Azerbaycan arasında varılan mutabakattı. Hiç kuşku yok ki 30 yılı aşkın bir süredir devam eden sorunun çözümü için ‘Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına Dair Anlaşma’ metni üzerinde uzlaşılması büyük bir adımdı. Lakin yol uzun ve süreç hala kırılgan. Çünkü bu metnin önce karşılıklı imzalanması – ki henüz bir takvim yok- daha sonra iki ülkenin parlamentolarında onaylanması ve yürürlüğe girmesi gerekiyor.

Azerbaycan’ın 17 maddelik anlaşmayı imzalaması ya da imzalasa bile parlamento onayına sunması için Ermenistan’dan bazı somut adımlar görmesi gerekiyor. Anlaşmanın ikinci maddesi şöyle diyor:

“Taraflar birbirlerine karşı herhangi bir toprak iddialarının olmadığını ve gelecekte böyle bir iddiada bulunmayacaklarını teyit ederler.”

Yani Azerbaycan, Ermenistan’dan anayasasını değiştirmesini bekliyor. Çünkü anayasanın girişinde atıf yapılan Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi’ne göre Azerbaycan toprağı olan

Yazının Devamı

Mısır’ın golf sopalı planı

8 Mart 2025

Mısır, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Gazze’yi Filistinsizleştirerek Riviera yapma” planına karşılık, 91 sayfalık “Gazze’nin iyileşmesi, yeniden inşası ve kalkınması” başlıklı çalışmasını tamamladı. Kahire, hafta içi yapılan iki toplantıyla Arap ve İslam ülkelerinin desteğini de arkasına aldı. 

Elbette Arap ülkelerinin bu plana dair farklı görüşleri olabilir ama kimsenin de buna aykırı bir ses çıkarmaması önemliydi. Lakin hem ABD hem İsrail jet hızıyla Mısır’ın planını reddettiklerini duyurdu. Tepki böyle olunca “plan ölü doğdu” yorumları yapılması normal; ancak meseleye şöyle de bakılabilir: 

Taraflar kartlarını açtı, müzakeredeki ilk pozisyonlarını ortaya koydu. Şimdi herkes belirli ölçüde tavizler verecek. Çünkü ne Trump bütün bölgeye rağmen istediğini yapabilir ne de bölge ülkeleri Trump’a rağmen adım atabilir! 

Plan’ın ayrıntıları 

91 sayfalık dosyada, Gazze Şeridi’nin siyasi ve güvenlik durumu, ekonomik tablosu, planın kapsam ve hedefleri, hasar

Yazının Devamı